Lüksemburg Turları

Lüksemburg'u keşfedin

Minyatür ama daha az önemli olmayan Lüksemburg Büyük Dükalığı Avrupa'nın kalbinde saklanıyor. Dünyanın en eski devletlerinden biri, eski bir kaleden büyümüş. Lüksemburg'un tüm toprakları tepelerde yer alıyor ve bu yüzden sıklıkla Avrupa'nın "en iyi balkonu" veya "gözlem güvertesi" olarak adlandırılıyor. İkinci versiyon daha doğru, çünkü tüm ülke tek bir manzara, her metre ve köşe farklı dönemlerin tarihiyle dolu. Pitoresk ortaçağ kaleleri, Mullerthal bölgesinin kayalık geçitleri, Alzette Vadisi'ndeki dik uçurumlar, Moselle Vadisi'ndeki şarap tadımları, sonsuz üzüm bağları, sayısız köprü, çevredeki kırsalın lüks panoramik manzaraları - tüm bunlar Lüksemburg'daki konaklamanızı en inanılmaz duygular ve canlı izlenimlerle dolduracak. Bu ülke her zevke uygun birinci sınıf rekreasyon ve turizm koşulları yaratmıştır.

Lüksemburg Coğrafyası

Lüksemburg, Avrupa'nın en küçük egemen devletlerinden biridir ve batı kesiminde yer alır. Kuzeyde Belçika, batıda ve güneyde Fransa ve doğuda Almanya ile komşudur. Devlet, Grevenmacher, Lüksemburg ve Diekirch'te idari merkezleri olan üç bölgeye ayrılmıştır. Sırasıyla, 116 komüne bölünmüş 12 kantona bölünmüştür.

Avrupa'nın küçük "yeşil" kalbi

Lüksemburg Büyük Dükalığı küçük bir devlettir, ancak büyük bir onura, ekonomik istikrara ve güzel manzaralara sahiptir. Avrupa'nın en yeşil ülkelerinden biri olarak kabul edilir. Her yıl binlerce turist Orta Çağ atmosferine dalmak, büyük şehirlerin koşuşturmacasından kaçmak ve eski Avrupa'nın ruhunu hissetmek için buraya gelir. Lüksemburg'daki her kasaba kendine özgü bir şekilde büyüleyicidir.

Lüksemburg

Lüksemburg, aynı adı taşıyan Dükalığın başkentidir. Şehir, Alzette ve Pétrusse nehirlerinin birleştiği noktada deniz seviyesinden 334 m yükseklikte kurulmuştur. Aşağı ve Yukarı Şehir olmak üzere iki bölüme ayrılmıştır ve bu bölümler, mekana eşsiz bir romantizm katan güzel köprülerle birbirine bağlanmıştır. Aşağı Şehir, çok sayıda banka, finans kuruluşu, şirket yönetim kurulu ve bira fabrikasına ev sahipliği yapmaktadır. Yukarı Şehir, birçok mimari anıta sahip, gizemli ve güzel bir yer olan eski bir Lüksemburg kalesidir. Duvara kısmen oyulmuş VI. yüzyıl Saint-Keren Şapeli, Gotik Saint Michael Kilisesi, yüksek kuleleri ve sivri uçları olan Ducal Sarayı, eski Belediye Binası sizi yüzyıllar öncesine götürecektir. Birçok ara sokak, patika, aralarında gizli keskin kayalar ve geçitler bulunan Alzette ve Pétrusse nehirlerinin vadileri zümrüt yeşilliğiyle göze hoş gelir. Tüm bunlar Lüksemburg'u Avrupa'nın en yeşil şehirlerinden biri yapar. Bu şehrin harika sokaklarında bir gezintiden sonra, özellikle babadan oğula yıllardır tarifi aktarılan elmalı turta olmak üzere yerel bir pastayı denediğinizden emin olun. Tadı inanılmaz!

Lüksemburg'un En Eski şehir Echternach

Lüksemburg'un en eski şehri olan Echternach, Almanya sınırına yakın bir yerde yer alır ve eski bir manastırın bulunduğu yerde büyümüştür. Başlıca ilgi çekici yerleri merkez meydanı, bazilika ve St. Willibrord Manastırı müzesi, Roma Köşkü ve yapay Echternach gölüdür. Ağustos ayının ilk yarısında buraya gelmenizi öneririz. Bu dönemde şehir "E-Lake" müzik festivaline ev sahipliği yapar. Açık gökyüzünün altında, gölün kıyısında müzisyenler, rock sanatçıları, hip-hop, dünyanın dört bir yanından ünlü DJ'ler bir araya gelir. Ruhsallık ve evrensel birlik dolu büyüleyici ve renkli bir etkinliktir.

Spor Hayatının Merkezi Diekirch

Diekirch, Lüksemburg'daki spor hayatının merkezidir. Burada her yıl futbol ve tenis şampiyonaları ve Eurocross düzenlenirken, iyi donanımlı yamaçlarda iniş yarışmaları düzenlenir. Bisikletler en popüler eğlence ve ulaşım aracıdır. Şehirde çeşitli zorluk derecelerine sahip birçok ilginç bisiklet rotası vardır: dar yeşil sokaklarda, ormanda, dağlarda ve dereler boyunca. Herhangi bir kitapçıdan böyle bir yürüyüş için bir harita satın alabilir ve bisiklet kiralayabilirsiniz. Şehrin merkezinde, şehrin sembolü olan bir eşek heykeli vardır. Bu güzel yerin atmosferini tam olarak özümsemek için Sur Nehri'nde balık tutmaya gitmeli ve şehrin sessizliğinin ve uyumunun tadını çıkarmalısınız.

Ardenler'in Başkenti Wiltz

Wiltz, Lüksemburg Ardenleri'nin başkenti olan Büyük Dükalık'ın kuzeyindeki en büyük şehirdir. Yerliler, burasının dünya çapında casuslar ve izciler için favori bir buluşma yeri olduğunu söylüyor, ancak şimdiye kadar tek bir vaka bile kamuoyuna açıklanmadı. Şehrin başlıca ilgi çekici yerleri, 800 yıldan daha eski olan Wiltz Kalesi ve şehrin adını taşıyan nehrin ve Ardenler Dağları'nın manzarasına sahip harika bir park olan Cadılar Kulesi'dir. Şehre iki kilometre uzaklıkta, aşırı tutkunların uçabileceği ve paraşüt ustalarının performanslarını izleyebileceği ülkenin paraşüt merkezi bulunmaktadır. Gösteri güzel ve etkileyicidir.

Turizm ve şarapçılık Merkezi Remich

Düklüğün küçük bir köyden büyüyen ve turizm ve şarapçılık merkezi haline gelen bir diğer kasabası da Moselle Vadisi'nin incisi Remich'tir. Eşsiz atmosferiyle sessiz ve rahattır. Bunu hissetmek için şehrin ve üzüm bağlarının panoramik manzaralarına hayran kalın, yüzyıllardır var olan ıhlamur ve kiraz ağaçlarının gölgesinde Moselle setinde yürüyün, tekne turuna çıkın ve tabii ki Moselle şaraplarının tadımına katılın - bu bölgenin büyük gururu. Remich kalbinizde sonsuza dek kalacak.

Mondorf-les-Bains

Mondorf-les-Bains, tüm dünyada bilinen, en üst düzeyde hizmete sahip bir tatil şehridir. Lüksemburg'un güneydoğusunda, rüzgarlardan korunan tepelerin arasında yer alır. Sağlık ve aktif rekreasyon için ideal bir yerdir. Birkaç iyi donanımlı kayak pisti ve termal tesisleri olan muhteşem oteller vardır. Bu şehirdeki tatiller size en sıcak anıları getirecektir.

Lüksemburg vatandaşlarının ulusal özellikleri

Lüksemburg Büyük Dükalığı, yalnızca Avrupa'nın değil, aynı zamanda dünyanın en küçük devletlerinden biri ve aynı zamanda en eskilerinden biridir. Sakinleri çok güçlü bir ulusal kimliğe ve gurura sahiptir ve kendilerini bağımsız insanlar olarak görürler. Lüksemburgluların karakter ve zihniyetinin bazı özelliklerinden bahsedelim. Yerel halkın mizacının özelliklerini bilmek, ülkedeki kalışınızı her zaman daha konforlu hale getirir.

Düklük hayatındaki en önemli kural nezaket ve yerli insanlara saygıdır. Lüksemburg'da evlerin cephelerinde genellikle "Biz olduğumuz kişi olarak kalmak istiyoruz" yazısı bulunur. Yerel gelenek ve emirlerin herhangi bir kınanması ve eleştirilmesi hakaret olarak algılanacaktır.
Lüksemburg halkı giyimlerinde büyük bir zevke ve stile sahiptir. Bir Avrupa ülkesinde bu kadar çok iyi giyimli insan bulmak nadirdir. Giyimdeki ihmalkarlık yalnızca turistleri ayırır.
Lüksemburg, Avrupa'nın başlıca Katolik ülkesidir; nüfusun %97'si kendilerini Katolik olarak görmektedir. Bu baskın kümede, nüfus tüm inançlara karşı hoşgörülüdür ve bir kişinin seçimine saygı duyar.
Yerliler büyük şeyler yapmayı ve sessiz ve rahat ülkelerinde hayatın tadını çıkarmayı arzulamazlar, değişiklikleri ve yenilikleri sevmezler ve rutini değiştirebilecek her şeye karşı temkinlidirler. Muhtemelen bu yüzden Lüksemburg tarihinin çoğunu savaşlarda tarafsız tutmuştur.
Düklük vatandaşları her zaman yardım etmeye hazırdır; yolu bulmak, en iyi kuruluş veya çeşitli şaraplar hakkında bir tavsiye almak için her zaman onlara dönebilirsiniz. Dışarıdan gelen kısıtlamalara rağmen, buradaki insanlar çok iyi huyludur.

Lüksemburg'u ziyaret etmek için en iyi zaman

Lüksemburg, ılık kışlar ve serin, rahat yazlarla karakterize edilen ılımlı bir iklime sahiptir. Kışın ortalama hava sıcaklığı +2 °С'dir. Yazın gündüzleri ortalama sıcaklık +21 °С'dir. Mart'tan Mayıs'a kadar olan dönemde sıcaklık +7 °С ile +16 °С arasında değişir. En fazla yağış miktarı, atmosferik kütleleri tutan Ardenler nedeniyle ülkenin kuzeyine düşer.
Lüksemburg'a turistik bir gezi için en iyi dönem Mayıs'tan Ağustos'a kadardır. Güneş yumuşak ve sıcaktır ve yağış yoktur, rahat hava sıcaklığı +24 °С içinde değişir.